27 Nisan 2010 Salı

Bayburt'un Tarihçesi

Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre Bayburt Şehri'nin tarihi Milattan Önce 3000’ li yıllara dayanır.

Şehri Azziler kurmuştur. Bayburt Şehri Milattan Önce 770-665 yılları arasında Kimmer ve İskitler tarafından çok kez akınlara uğramıştır. Akınların sonrasında bölgede Haldilerin hakimiyeti sözkonusu olmuştur. Kısa bir süreliğine Med’lerin eline geçen bölge daha sonra Pers'ler tarafından ele geçirilmiştir.

Yunan tarihçisi Xenophan, Anabasis adlı eserinde Bayburt’tan bahsederken "Büyük, kalabalık ve zengin bir şehirdir" diye bahsetmektedir. O devirde Bayburt'un adı Gymniastır ve bir İskit şehridir. Türkler İskitleri Sakalar olarak bilir. Sakalar'ın asılları da Türklerdir. Buradan da görüleceği üzere Bayburt yaklaşık olarak 50 asırlık bir Türk şehridir.

Milattan Önce 2. yüzyıldan itibaren Pontus krallığına bağlı kalan Bayburt Milattan Önce 40’lı yıllarda Roma İmparatorluğu'nun hakimiyeti altına girmiştir. Daha önce Urartu Devleti tarafından yapılmış olan Bayburt Kalesi, Roma İmparatoru Justinianus döneminde onarılmıştır. Milattan Sonra 705 yılında Emeviler tarafından fetholunan Bayburt 715 yılında Bizanslılar tarafından işgal edilerek tekrar geri alınmıştır. 850 yılından sonra Türkler'le Bizanslılar arasında sürekli savaşlara tanıklık etmiş olan Bayburt, artık Müslüman Türkler'in yerleşmeye başladıkları bir yer olmuştur. 1048 yılına gelindiğinde bölge artık yoğun Türk nüfusuna vatan olmuştur. 1054 yılında nihayet, Bayburt Selçuklular tarafından fethedilmiştir. 1081 yılında ise Bayburt, Selçuklu Devleti'ne bağlı olan Saltukoğulları'nın ve ardından Mengücekoğulları'nın egemenliğine girmiştir. Daha sonra Danişmentlilerin , ondan sonra da Bizanslıların eline geçmiş ardından Bayburt’u Trabzon Valisi Teodor Gabras geri alarak üzere işgal ederek kendi egemenliğini ilan etmiştir. Daha sonraları devrin büyük şehirlerinden birisi olan Bayburt Moğol istilasıyla büyük bir yıkıma uğramıştır. 60 bin kadar Türkmen kitlesinin yerleştiği Bayburt'tan, 1000 kadar Türkmen bölgeye zarar veriyor gerekçesiyle Ege'ye; Denizli taraflarına gönderilmişlerdir. Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman Şah’ın kardeşi Mugusiddin Tuğrul Şah 1200–1230 yılları arasında Bayburt kalesini yeniden yaptırırcasına tahkim ettirmiştir.

Bayburt Kalesi "Çin-ü Maçün Kalesi" olarak da bilinir. Bunun sebebi kalenin Batı ve Güney dış yüzeylerinin mor firüze çinilerle süslenmiş olmasıdır.

Bayburt, 14. yüzyılda Akkoyunlu Devleti'nin kuruluş ve tarih sahnesine çıkış yeri olmuştur. Akkoyunlular'ın Bayburt hakimiyeti 17 Ekim 1514’te Yavuz Sultan Selim’in veziri Bıyıklı Mehmet Paşa’ya Bayburt’un fethi görevini vermesi ve fethin gerçekleşmesine kadar sürmüştür. Fetihten sonra Yavuz Sultan Selim Han tarafından Sancak Merkezi yapılmıştır. Bayburt Sancağı'na Erzurum, Tekman ve İspir Bayburt bağlanmıştır.Bayburt’u ziyaret eden ünlü gezgin Evliya Çelebi, Fatih Sultan Mehmet’in 3000 Tire'liyi Bayburt’ta iskana mecbur ettiğini yazmaktadır.

1828 yılında Ruslarca işgal edilen Bayburt Serasker Osman Paşanın topladığı kuvvetlerle Rusları Aydıntepe’ de büyük bir bozguna uğratmıştır. Ancak daha sonra takviye kuvvetlerle geri dönen Ruslar , Serasker Osman Paşayı Kelkite kadar geri çekilmek zorunda bırakmışlardır. Ruslar Aydıntepe’ de yenilmenin etkisiyle Bayburt’u yakıp yıkmışlardır. Fransız gezgin Texie Rusların bu tahribatını anlatmaktadır. Bu işgalin acısı Bayburt’lu Zihni’ nin ünlü koşmasında dile getirilmektedir.



Vardım ki yurdumdan ayağ göçürmüş,
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı,
Camlar sikeşt olmuş, meyler dökülmüş,
Sakiler meclisten çekmiş ayağı.

( Bayburt'lu Şair Zihni )

Rus işgali Ekim 1829 yılına kadar devam etmiştir. Bayburt Kalesi içindeki mahalle bir daha onarılamayacak ve içinde yaşanamayacak şekilde tahrip edilmiştir. I. dünya savaşında Rus kuvvetleri 2 Mart 1916 tarihinde Kop Dağı’na varmışlar, buradaki Osmanlı Askerleri ve Bayburt halkı büyük bir direniş göstermiş ve bu savunma tarihe "2.Plevne Savunması" olarak geçmiştir.

16 Temmuz 1916 da Bayburt’a giren Rus Kuvvetleri ve Ruslar'ın işbirlikçileri Ermeniler halka pek çok eziyette bulunmuşlardır. Ermeniler 1918 yılının Şubat ayında yüzlerce Bayburtlu'yu Taş mağazalara ( Taşhan diye bilinen mevkiide ) doldurmuşlar ve diri diri yakmışlardır. Bayburt bu işgalden 21 Şubat 1918 tarihinde kurtulmuştur. Bu işgal esnasında muhacir olarak Anadolu’nun iç kesimlerine giden Bayburtlular'ın büyük kısmı kurtuluşla birlikte yurtlarına geri dönmüşlerdir.

Çorumdan dönen Bayburt'lu muhacirler, Çorumda gördükleri saat kulesinin bir örneğini de Bayburt’ta yaparak Türkiye Cumhuriyeti'nin 1. kuruluş yıldönümü olan 29 Ekim 1924 yılında hizmete sokmuşlardır. 1927 yılına kadar daha öncesinde kendi sancağına bağlı olan Erzurum’a bağlı kalmıştır. Bu tarihte ise Bayburt Gümüşhane iline bağlanmıştır. 21 Haziran 1989 tarihinden itibaren 3578 sayılı yasa ile il statüsüne girmiş bulunmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder