27 Nisan 2010 Salı

Bayburt Valisi


Kerem AL
Bayburt Valisi


1956 yılında Muşta Doğan Sayın Kerem AL 1980 Yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesinden mezun olmuş ve aynı yıl Devlet Planlama Teşkilatında sözleşmeli personel olarak göreve başlamıştır. Sırasıyla; Ankara Valiliği Kaymakam Adayı, Kırşehir Valiliği Kaymakam Adayı, Sivas Gürün kaymakamı, Siirt Baykan Kaymakamı, Manisa Ahmetli Kaymakamı, Mülkiye Müfettişi, Mülkiye Başmüfettişi, Teftiş Kurulu Başkan Vekilliği ve son olarak Teftiş Kurulu Başkanlığı görevini yürütmekte iken Bakanlar Kurulunun 19.11.2007 tarih ve 2007/12859 sayılı kararnamesi ile Bayburt Valiliği görevine atanmıştır.

Eski Bayburt Valileri

Nihat ÜÇYILDIZ

(13.08.1989 – 17.08.1991)

Erzurum 1930 doğumlu Fehim – Seher oğlu 1953 Ankara SBF mezunu – Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü Kamu Yönetimi Lisans Üstü Uzmanlık Programına katılmış, sırasıyla Diyadin, Bulancak, Tutak, Sürmene, Kula, kaymakamlığı, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdür Yardımcılığı, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürü görevlerinden sonra İlimiz Valisi iken Merkez Valiliğine atanmıştır. Fransızca bilmektedir. Evli ve 3 çocuk babasıdır.

Timur METİN

(17.08.1991 – 16.02.1992)

Malatya Akçadağ – 1941 doğumlu, Hacı – Gülay oğlu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1963 yılında mezun oldu. Avukatlık stajı ve bir müddet müsavir avukatlık yaptı. 1968 yılında İçişleri Bakanlığına intisap ederek, Ankara Maiyet Memurluğundan sonra, sırasıyla Erfelek, Kozluk, Bozdoğan, Silvan ve Erdek Kaymakamlığı ve İzmir Vali Yardımcılığı görevlerinden sonra İlimiz Valisi iken İzmir Gurubu Merkez Valiliğine atandı. Evli, 2 çocuk babasıdır.

Erol UĞURLU

(20.02.1992 – 24.08.1993)

Kahramanmaraş / Elbistan – 1942 doğumlu, Mehmet – İsmihan oğlu 1963 yılı, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup Sarasıyla ; Kofçaz, Güdül, Sima, Keskin Kaymakamlığı, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdür Yardımcılığı ve Ankara Vali Yardımcılığı görevlerinden sonra İlimiz Valisi iken Rize Valiliğine atanmıştır. Fransızca bilir , evli 2 çocuk babasıdır.

Ali Haydar ÖNER

(27.09.1993 – 08.08.2000)

Kayseri – Sarız 1948 doğumlu, Dursun Fethi – Nazlı oğlu 1972 Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olup, sırasıyla Tomarza, Orhaneli, Gercüş, Karasu, Germencik, Erbaa, Tirebolu ve Bor Kaymakamlığı görevlenirden sonra İlimiz Valisi iken Giresun Valiliği’ ne atanmıştır. İngilizce bilir. Evli 2 çocuk babasıdır.

Osman DIRAÇOĞLU

(09.08.2000 –31.12.2003)

Konya - Ilgın 1949 doğumlu Şaban - Kerime oğlu Doğanhisar ve Çumra Kaymakam Vekilliğinde bulundu. Sırasıyla Demirköy, İspir, Tatvan ve Çine Kaymakamlığında bulundu. 1988 yılında Eğitim amacıyla ABD.'ye gönderildi. Daha sonra Muğla ve Çorum Vali Yardımcılığı , Alanya ve Mustafakemalpaşa Kaymakamlığı ve İstanbul Vali Yardımcılığından sonra 27 Temmuz 2000 tarihinde Bayburt Valiliğine atandı. 22 Aralık 2003 tarihinde de Merkez Valiliğine atanmıştır. İngilizce bilir. Evli, 2 çocuk babasıdır.


Akif TIĞ
(12.01.2004 - 08.05.2004)

02.09.1944 Isparta Eğirdir doğumlu. 1968 Ankara Hukuk Fakültesi mezunu. 31.10.1968 tarihinde Burdur Maiyet Memuru olarak göreve başladı. burdur Tefenni ve Edirne Enez ilçeleri Kaymakam vekilliklerinden sonra , 04.12.1971 tarihinde kaymakamlık kursunu başarı ile tamamlayarak sırasıyla Gümüşhane - Kelkit , Kırklareli - Kofcaz , kaymakamlıklarında ve müteakiben Kırşehir Vali Yardımcılığında bulundu. Daha sonra Muğla - Köyceğiz ve Sakarya Hendek Kaymakamlığı yaparak 18.04.1984 tarihinden itibaren İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı olarak göreve başladı. 16.09.1985 tarihinde Mahalli İdareler Genel Müdür Yardımcısı olan TIĞ , 25.02.1988 - 14.08.1991 tarihleri arasında Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü görevini yürüttü. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Görevi sırasında 4 yıl süre ile merkezi Fransa' nın Strosbourg kentinde bulunan "Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimleri Sürekli Konferansı" ' nın daimi üyeliğini yaptı. Müteakiben Kütahya Valisi olan Akif TIĞ 28.06.1994 - 26.10.2001 tarihleri arasında İçişleri Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği yaptı. 27.10.2001 - 17.02.2003 tarihleri arasında Mersin Valisi olan TIĞ 12.01.2004 tarihinden itibaren Bayburt Valiliği görevini yürütmekte iken 08.05.2004 tarihinde merkez valiliğine atanmıştır. Orta derecede İngilizce bilmektedir. Evli ve 2 çocuk babasıdır.

musa.jpg

11.04.1962 Yılında Pınarkayada doğdu. Aydın Ortaklar Kurtuluş İ.Ö.O dan sonra 1979 Ortaklar Lisesini bitirmiştir. 1985 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra Aydın İli Kaymakam adayı olarak İçişleri Bakanlığında göreve başlamıştır. Sırası ile Salıpazarı, Hamur, Pervari, Araç, kiraz ve Amasra Kaymakamı olarak görev yaptı. İçişleri Bakanlığı tarafından 1 yıl süre ile A.B.D.’ne gönderildi. Bakanlığın düzenlediği pek çok seminer ile hizmet içi eğitime ve M.G.K. Genel Sekreterliğinin açtığı “Kamu Diplomasisi” kursuna katıldı. Gölbaşı/Ankara Kaymakamlığını yürütmekte iken 2003 yılında Iğdır Valiliğine atandı. 08.05.2004 tarihinde Bayburt Valiliği görevine atandı. 19.11.2007 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Merkez Valiliğine atanmıştır. Evli ve üç çocuk babasıdır.


Bayburt'ta Sağlık Hizmetleri

Sağlık hizmetleri Bayburt’ ta çok özel bir konuma sahiptir. Fiziki darlığa ve çeşitli yokluklara rağmen eldeki imkanlar çok ciddi yatırımlarla değerlendirilmiştir. Şu anda büyük sağlık merkezlerinde bile zor yapılan ameliyatlar Bayburt Devlet Hastanesinde yapılabilir hale getirilmiştir. Bayburt Devlet Hastanesi Ameliyathaneleri, yoğun bakım ve diyaliz üniteleri, röntgen hizmetleri ile çok büyük bir çalışma içerisindedir.



Bayburt’ tan, çok özel durumlar dışında il dışındaki hastanelere hasta gönderilmemektedir. Türkiye’ nin en modern hastanelerinden biri olan 100 yataklı Devlet hastanesi 1999 yılında hizmete açılmıştır. 10 Daireli Lojman İnşaatı bitirilerek hizmete açılmıştır.



İlimizde Devlet Hastanemizin yanısıra Verem Savaş Dispanseri, AÇS – AP Merkezi Halk Sağlığı Laboratuarı, Diyaliz Ünitesi, Sağlık Meslek Lisesi, 20 Sağlık Ocağı ve 47 Sağlık Evi hizmet vermektedir. İlimizde Sağlık hizmetlerinde gerekli altyapı büyük çalışmalar sonucu tamamlanmıştır. Şu anda ilimizin sağlık konusunda en büyük eksikliği personel sıkıntısıdır. Halen ilimizde 12 uzman hekim, 40 pratisyen hekim, 4 diş hekimi, 41 sağlık memuru, 84 hemşire , 60 ebe ile hizmetler eksiksiz olarak sürdürülmektedir.



Sağlık Meslek Lisesi de yurdun dört bir yanından alıp yetiştirdiği öğrencileri ile Sağlık alanında ihtiyaca cevap vermeye çalışmaktadır.

Bayburt'ta Eğitim

Bayburt ili eğitim ve öğretim açısından köklü bir geçmişe sahiptir. Osmanlı Devleti döneminde Yakutiye ve Mahmudiye gibi medreselerin kuruluş olması, Ahmed-i Zencani, Şeyh Veysi gibi alimlerin ve Şair Zihni, Celali, Hicrani gibi şairlerin ilimizde yetişmiş olması Cumhuriyet döneminde eğitim ve öğretim düzeyinin yükselmesinin ilham kaynağını oluşturmuştur. Okullaşma oranının benzer büyüklükteki illere göre yüksek olduğunu söyleyebileceğimiz Bayburt’ ta eğitimde olan talep canlılığını korumaktadır.



BİLİM VE SANAT MERKEZİ

bilsem.jpg

T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı olarak 1999 – 2000 öğretim yılında ilk ve ortaöğretim çağı öğrencilerinin üstün veya özel yeteneklerini geliştirmek amacıyla Bayburt Bilim Sanat Merkezi (BİLSEM) adıyla ilimizde kurulmuştur.

Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğünce 1993 yılında Bilim ve Sanat Merkezleri uygulamasına başlanmıştır. Bu çerçevede Ankara, İstanbul, İzmir, Denizli ve Bayburt pilot iller olarak seçilmiş ve bu iller içerisinde Bayburt ilk olarak eğitim vermeye başlamıştır.




İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİM HİZMETLERİ

Sekiz yıllık temel eğitim okullarının eski binalarının yanına yenileri yapılarak kapasiteleri artırılmıştır. Yeni yapılan binalarda hiçbir eksik bulunmaması için yetkililer sürekli çalışmaktadır. Bayburt Lisesi, Teknik Lise ve Endüstri Meslek lisesi, Anadolu İmam Hatip lisesi, Rekabet Kurumu Anadolu Öğretmen lisesi, Anadolu Lisesi de çağın son gerekleri göz önüne alınarak öğrenime devam etmektedir. 1999 yılından itibaren ilimizde ikili öğretim yapan okul kalmamış, bütün okullarda normal eğitim yapılmaya başlanmıştır.

Bilgisayar ve lisans odaları ile donatılmış bu okullarda spor salonları da öğrenime destek birimleri olarak hizmet vermektedirler. Çıraklık Eğitim Merkezinde sanayide çalışan kurslarla yaygın eğitim alanında birçok çalışma yapılmaktadır.




BAYBURT ÜNİVERSİTESİ

DSC03659.JPG Resmî Gazete Sayı : 26892 31 Mayıs 2008 CUMARTESİ

KANUN

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLÂTI KANUNUNDA VE YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖĞRETİM ELEMANLARININ KADROLARI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE GENEL KADRO VE USULÜ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEYE EKLİ CETVELLERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Kanun No. 5765 Kabul Tarihi: 22/5/2008

MADDE 1 28/3/1983 tarihli ve 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Kanununa aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

BAYBURT ÜNİVERSİTESİ

EK MADDE 97 Bayburt’ta Bayburt Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite kurulmuştur.
Bu Üniversite;

a) Rektörlüğe bağlı olarak yeni kurulan İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ile Atatürk Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı iken adı ve bağlantısı değiştirilerek oluşturulan ve Rektörlüğe bağlanan Bayburt Eğitim Fakültesinden,

b) Atatürk Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı iken adı ve bağlantısı değiştirilerek oluşturulan ve Rektörlüğe bağlanan Bayburt Meslek Yüksekokulu ile Bayburt Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulundan,

c) Rektörlüğe bağlı olarak yeni kurulan Sosyal Bilimler Enstitüsü ile Fen Bilimleri Enstitüsünden oluşur.




Bayburt'ta Eğitim

Bayburt ili eğitim ve öğretim açısından köklü bir geçmişe sahiptir. Osmanlı Devleti döneminde Yakutiye ve Mahmudiye gibi medreselerin kuruluş olması, Ahmed-i Zencani, Şeyh Veysi gibi alimlerin ve Şair Zihni, Celali, Hicrani gibi şairlerin ilimizde yetişmiş olması Cumhuriyet döneminde eğitim ve öğretim düzeyinin yükselmesinin ilham kaynağını oluşturmuştur. Okullaşma oranının benzer büyüklükteki illere göre yüksek olduğunu söyleyebileceğimiz Bayburt’ ta eğitimde olan talep canlılığını korumaktadır.

Bayburt'un Ekonomik Yapısı

Bayburt ekonomisi iklim ve coğrafi şartlara bağlı olarak tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Tarım ekonomisinin de temel kaynakları hayvan yetiştiriciliği ve bitkisel üretim teşkil etmektedir. İldeki topraksız aile Türkiye ortalamasının altında olup bu oran % 26’ dır. Ancak tarımda işletmelerin küçüklüğü ve verim düşüklüğü gelir yetersizliğine yol açmaktadır. Bu işletmelerde işçi istihdamının ihtiyaca cevap verememesi ve yeni işletmelerin kurulmaması nedeniyle halk genelde yabancı ülkelere ve diğer gelişmiş vilayetlere göç ederek geçimini temin etme yollarını aramaktadır. Gurbetçilik ilin geçimini destekleyen bir unsurdur. Ekonomik yaşam tarihi gelişimi içinde temel özelliğini değiştirmemiştir. Sanayileşme ise yok denecek kadar azdır. Ticaret ve sanayiinin gelişmediği ilimizde tarım ve hayvancılık başlangıçtan beri ekonomiyi sürükleyici bir rol oynamıştır.

İlimizde sanayiinin ve ticari hayatın gelişmesi, ekonominin canlandırılması ve böylece topyekün kalkınmanın sağlanabilmesi amacıyla, Valiliğimiz tarafından yeni projeler üretilmiş, ekonomik açıdan ilimize katkılar sağlayacak olan bu projelerin hayata geçirilmesi ve ilimizin kalkınması için çalışmalara hız kazandırılmıştır.

Bayburt'un Coğrafi Yapısı

Bayburt ili 40 derece 37 dakika Kuzey Enlemi ile 40 derece 45 dakika Doğu boylamı, 39 derece 52 dakika Güney enlemi ile 39 derece 37 dakika batı boylamları arasında yer alır. Doğusunda Erzurum, batısında Gümüşhane, kuzeyinde Trabzon ve Rize, güneyinde Erzincan illeri ile çevrili Anadolu’ nun kuzey doğusunda Çoruh Nehri kenarında ve denizden 1550 m. Yükseklikte kurulmuş 3739 km² yüzölçümlü bir ildir. Bayburt ve çevresi yeryüzü şekilleri bakımından genel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Birincisi ; sahanın batı yarısını oluşturan Bayburt ovası, ikincisi ise akarsuların oluşturduğu vadiler ve üçüncüsünü de ; yörenin etrafını çevreleyen ve doğu yarısında yer tutan dağlık alanlardır.

OVALAR : Yaklaşık olarak 900 km²’ yi bulan Bayburt ovası, esas itibariyle dört bölümden oluşmaktadır. Güneydoğu bölümünü oluşturan Keçevi düzü 1600 – 1750 metreler arasında yer tutar, batı kesiminde yer alan Mormuş düzlüğü 1550 – 1600 metreler arasındadır. Üçüncü bölümü oluşturan Aydıntepe ovası, kuzeyde yer alır.

Bu ovanın yükseltisi 1450 – 1550 metreler arasındadır. Dördüncüsü ise kuzeydoğuda, Değirmencik suyu ile Çoruh nehrinin birleştiği kesimde, Bayburt şehrinin kuzeyinde yer alan Düzeker ovasıdır. Yüzölçümü bakımından az olan bu ovanın uzunluğu 35 km , genişliği 10 km’yi geçmez, yükseltisi ise diğer üç ovadan az olup, 1400 – 1500 metreler arasındadır. Bu ova ve düzlüklerin kuzey ve güneyinde yer alan birikinti yelpazeleri üzerinde yerleşme merkezleri ve bilhassa köyler kurulmuştur.

DAĞLAR : Dağlık alanlar saha yüzölçümünün % 45’ ini oluşturmaktadır. Bayburt Ovası’nın etrafında sahanın doğu yarısında dağlık alanlar yer almakta ve ovanın

Kuzeyinde ve güneyinde yüksek sıradağlar bulunmamaktadır. Güneyde yer alan dağların başlıcaları ; batıdan doğuya doğru, Pulur (2300 m) , Otlukbeli (2520 m), Saruhan (2400 m), Çoşan (2963 m), Kop (2600 m) ve Çavuşkıran (2580 m) dağlarıdır. Sahanın kuzey kesimindeki dağlar ; batıdan doğuya doğru, Zülfe (2750 m), Kemer (2856 m), Soğanlı (2750 m), Haldizen (3000 m), Kırklar (3350 m) dağlarıdır. Çoruh nehrinin çizmiş olduğu yayın orta bölümünde oluşan sahanın doğu kesiminde , nispeten yüksek tepeler (2250 – 2500 m) yer almaktadır. Kaledere tepesi (2500 m), Ziyaret tepesi (2400 m) gibi.

YAYLALAR : İlimiz, Coğrafi konumuyla, ülke genelinde fazlaca yaylaya sahip illerinden biridir. Yaylalarımız genel olarak Kop ve Soğanlı dağlarında bulunmaktadır. Bunlardan bazıları Aydıntepe, Akbulut, Cumavank, Otlukbeli, Yazyurdu, Yoncalı, Tohnovi, Çtavdar, Somarova, Karakay, Menge, Seydiyakup, Gökçedere, Dumlu, Günbuldu, Şur, Irmak, Eser, Çukur, Ardıçgözü, Armutlu, Göloba, Çençül ve Kop yaylaları.

AKARSULAR :İlin ve ülkemizin en önemli su kaynaklarından biri olan Çoruh

Nehri kaynağını Mescit dağlarından 3239 m. Alarak il sınırlarına güney doğudan girmektedir. Nehrin oluşması esnasında Masat vadisinden gelen ana kaynak ile Kop dağlarının eteklerinden gelen kop suyu maden bucağında birleşirler, alt kısımlarındaki diğer küçük Derelerin sularını da toplayan Çoruh nehri, şehre ulaşır. Şehir yerleşiminin orta bölümünden güney – kuzey doğrultusunda geçen Çoruh aynı yönde akışına bir süre daha devam eder. Düzeker ovasında diğer önemli yan kolu olan Değirmencik Suyunu alır. Değirmencik suyu Otlukbeli ve Pulur dağlarından kaynağını alan Beşpınar deresi ile Pulur (Gökcedere) deresinin Mormuş ovasında birleşen suyu ile Akşar ve Sorkunlu derelerinin sularından oluşur. Çoruh nehri Değirmencik suyunu aldıktan sonra suları iyice çoğalır ve dirsek yaparak doğuya yönelir. Daha sonra nehir dar ve derin olan Çoruh vadisine girer ve batı doğu doğrultusunda akışına devam ederek ili terk eder.

GÖLLER : İlimiz gölleri genelde krater gölleri olup, Soğanlı Dağları üzerinde yer almaktadır. Bunlardan bazıları Haldizen (Balıklı Göl), Göloba (Atlı Göl) v.s.

İKLİM : Bayburt’ta doğu Karadeniz iklimi ile doğu Anadolu iklimi arasında, karasal özellikleri ağır basan bir geçiş iklimi hüküm sürmektedir. Bu nedenle yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve yağışlı geçmektedir. Ancak, gerek ortalama yüksekliğin azlığı, gerekse vadiler sisteminin oluşturduğu “Mikroklima” sayesinde Doğu Anadolu’ ya göre iklim yumuşaktır. Yaz günleri genellikle Mayıs – Eylül ayları arasında kendini göstermektedir. Bayburt’ta yağışlı günler 102, ortalama yağış 433,4 mm’dir. En yüksek sıcaklık 36,2 C (20.07.1962) ve en düşük sıcaklık –26,2 C (29.01.1964), ortalama ısı ise 7,0 C derecedir.

BİTKİ ÖRTÜSÜ : Bitki örtüsü açısından çeşitlilik göstermesine rağmen, zengin değildir. İl arazisinin % 27’si ekilebilir arazi, % 2’si Çayır, % 3’ü Orman, % 49’u Mera ve yayla, %19’u ise kayalık ve bozkırdır.

ORMANLAR : Çok eski yıllarda çamlık olduğu bilinen bu yörede, bilinçsiz kesim, yangın ve teknolojik hareketler sonun da bu gün orman yok denecek kadar azdır. Çoruh vadisi bölümlerinde meşenin hakim olduğu dağınık ağaç toplulukları mevcuttur. Yer yer kızıl çam, ardıç, gürgen, yabani armut (ahlat) ve bodur dağ kavaklarına rastlanmaktadır. Su kaynakları boyunca kavak ve söğüt ağacı varlığı da önemli yer tutmaktadır. Son yıllarda ağaçlandırma çalışmalarına hız verilmiş olup, Bayburt Valiliğince 1995 yılında projelendirilerek uygulamaya konulan Aslan Dağı Vilayet Ormanına bu güne kadar toplam 624.438 adet sarı çam, akasya, alyantus , S.söğüt, N.söğüt, Süs ağacı, Akçaağaç ve Y. Akasya türlerinden ağaçlar dikilmiştir. 2001 yılında ağaçlandırma konusunda Bayburt Valiliğince yeni bir atağa kalkılmış, her köye 1 orman projesi çerçevesinde Değirmencik Köyü sınırları içerisinde bulunan Kızıldağda , Kızıldağ Vilayet Ormanı adı altında 1500 dönüm arazi sürülerek , dikime hazır hale getirilmiştir. Yine Mutlu ve Balca köylerinde de 200’ er dönümlük arazi sürülerek dikime hazır hale getirilmiştir. Bu araziler 2002 yılı ilkbaharında ağaçlandırılacaktır. Ağaçlandırma projeleri çerçevesinde yine Bayburt Valiliğince Yeşil Koridor projesi uygulamaya konmuş ve Bayburt’a hangi yönden gelinirse gelinsin Yeşil bir Koridordan geçmesi amaçlanarak Bayburt – Erzurum , Bayburt – Gümüşhane , Bayburt – Erzincan karayolları yol kenarlarında ağaçlandırma çalışmaları başlatılmıştır. Ayrıca Bayburt Valiliğince Bayburt – Erzurum karayolu üzerinde gez köyü mevkiinde Çoruh Kıyısı Vilayet Ormanı adı altında bir proje başlatılmıştır. Ayrıntılı bilgiler projeler kısmındadır.

BAYBURT ADININ KAYNAĞI

Şehrin bu gün bilinen isminin Ortaçağ Ermeni kaynaklarında; Payberd, Bizans kaynaklarında ; Payper , Baberd, Paypert. XXII. Yüzyıl sonlarında bu bölgeden geçen Marko Polo’ nun seyahâtname’ sinde ; Painpurth, Baiburt. Arap kaynaklarında ; Bâbirt, II. Mesud adına 1291’ de basılan bir parada Baypırt. Akkoyunlu tarihinden bahseden çağdaş eserlerde Pâpirt şeklinde geçen kelimenin son hecesi Berd’ in “yüksek kale” anlamına geldiği bilinmekteyse de ilk hecesine bir mana verilememektedir.

1647 yılında şehri ziyaret eden Evliya Çelebi Bayburt adının zengin manasına gelen “Bay” belde manasına gelen “yurt” gibi iki kelime ile izah eder. Osmanlı dönemine ait kaynaklar ise ismi bu günkü söylenişine uygun olarak Bayburt şeklinde kaydederler.

Bayburt'un Tarihçesi

Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre Bayburt Şehri'nin tarihi Milattan Önce 3000’ li yıllara dayanır.

Şehri Azziler kurmuştur. Bayburt Şehri Milattan Önce 770-665 yılları arasında Kimmer ve İskitler tarafından çok kez akınlara uğramıştır. Akınların sonrasında bölgede Haldilerin hakimiyeti sözkonusu olmuştur. Kısa bir süreliğine Med’lerin eline geçen bölge daha sonra Pers'ler tarafından ele geçirilmiştir.

Yunan tarihçisi Xenophan, Anabasis adlı eserinde Bayburt’tan bahsederken "Büyük, kalabalık ve zengin bir şehirdir" diye bahsetmektedir. O devirde Bayburt'un adı Gymniastır ve bir İskit şehridir. Türkler İskitleri Sakalar olarak bilir. Sakalar'ın asılları da Türklerdir. Buradan da görüleceği üzere Bayburt yaklaşık olarak 50 asırlık bir Türk şehridir.

Milattan Önce 2. yüzyıldan itibaren Pontus krallığına bağlı kalan Bayburt Milattan Önce 40’lı yıllarda Roma İmparatorluğu'nun hakimiyeti altına girmiştir. Daha önce Urartu Devleti tarafından yapılmış olan Bayburt Kalesi, Roma İmparatoru Justinianus döneminde onarılmıştır. Milattan Sonra 705 yılında Emeviler tarafından fetholunan Bayburt 715 yılında Bizanslılar tarafından işgal edilerek tekrar geri alınmıştır. 850 yılından sonra Türkler'le Bizanslılar arasında sürekli savaşlara tanıklık etmiş olan Bayburt, artık Müslüman Türkler'in yerleşmeye başladıkları bir yer olmuştur. 1048 yılına gelindiğinde bölge artık yoğun Türk nüfusuna vatan olmuştur. 1054 yılında nihayet, Bayburt Selçuklular tarafından fethedilmiştir. 1081 yılında ise Bayburt, Selçuklu Devleti'ne bağlı olan Saltukoğulları'nın ve ardından Mengücekoğulları'nın egemenliğine girmiştir. Daha sonra Danişmentlilerin , ondan sonra da Bizanslıların eline geçmiş ardından Bayburt’u Trabzon Valisi Teodor Gabras geri alarak üzere işgal ederek kendi egemenliğini ilan etmiştir. Daha sonraları devrin büyük şehirlerinden birisi olan Bayburt Moğol istilasıyla büyük bir yıkıma uğramıştır. 60 bin kadar Türkmen kitlesinin yerleştiği Bayburt'tan, 1000 kadar Türkmen bölgeye zarar veriyor gerekçesiyle Ege'ye; Denizli taraflarına gönderilmişlerdir. Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman Şah’ın kardeşi Mugusiddin Tuğrul Şah 1200–1230 yılları arasında Bayburt kalesini yeniden yaptırırcasına tahkim ettirmiştir.

Bayburt Kalesi "Çin-ü Maçün Kalesi" olarak da bilinir. Bunun sebebi kalenin Batı ve Güney dış yüzeylerinin mor firüze çinilerle süslenmiş olmasıdır.

Bayburt, 14. yüzyılda Akkoyunlu Devleti'nin kuruluş ve tarih sahnesine çıkış yeri olmuştur. Akkoyunlular'ın Bayburt hakimiyeti 17 Ekim 1514’te Yavuz Sultan Selim’in veziri Bıyıklı Mehmet Paşa’ya Bayburt’un fethi görevini vermesi ve fethin gerçekleşmesine kadar sürmüştür. Fetihten sonra Yavuz Sultan Selim Han tarafından Sancak Merkezi yapılmıştır. Bayburt Sancağı'na Erzurum, Tekman ve İspir Bayburt bağlanmıştır.Bayburt’u ziyaret eden ünlü gezgin Evliya Çelebi, Fatih Sultan Mehmet’in 3000 Tire'liyi Bayburt’ta iskana mecbur ettiğini yazmaktadır.

1828 yılında Ruslarca işgal edilen Bayburt Serasker Osman Paşanın topladığı kuvvetlerle Rusları Aydıntepe’ de büyük bir bozguna uğratmıştır. Ancak daha sonra takviye kuvvetlerle geri dönen Ruslar , Serasker Osman Paşayı Kelkite kadar geri çekilmek zorunda bırakmışlardır. Ruslar Aydıntepe’ de yenilmenin etkisiyle Bayburt’u yakıp yıkmışlardır. Fransız gezgin Texie Rusların bu tahribatını anlatmaktadır. Bu işgalin acısı Bayburt’lu Zihni’ nin ünlü koşmasında dile getirilmektedir.



Vardım ki yurdumdan ayağ göçürmüş,
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı,
Camlar sikeşt olmuş, meyler dökülmüş,
Sakiler meclisten çekmiş ayağı.

( Bayburt'lu Şair Zihni )

Rus işgali Ekim 1829 yılına kadar devam etmiştir. Bayburt Kalesi içindeki mahalle bir daha onarılamayacak ve içinde yaşanamayacak şekilde tahrip edilmiştir. I. dünya savaşında Rus kuvvetleri 2 Mart 1916 tarihinde Kop Dağı’na varmışlar, buradaki Osmanlı Askerleri ve Bayburt halkı büyük bir direniş göstermiş ve bu savunma tarihe "2.Plevne Savunması" olarak geçmiştir.

16 Temmuz 1916 da Bayburt’a giren Rus Kuvvetleri ve Ruslar'ın işbirlikçileri Ermeniler halka pek çok eziyette bulunmuşlardır. Ermeniler 1918 yılının Şubat ayında yüzlerce Bayburtlu'yu Taş mağazalara ( Taşhan diye bilinen mevkiide ) doldurmuşlar ve diri diri yakmışlardır. Bayburt bu işgalden 21 Şubat 1918 tarihinde kurtulmuştur. Bu işgal esnasında muhacir olarak Anadolu’nun iç kesimlerine giden Bayburtlular'ın büyük kısmı kurtuluşla birlikte yurtlarına geri dönmüşlerdir.

Çorumdan dönen Bayburt'lu muhacirler, Çorumda gördükleri saat kulesinin bir örneğini de Bayburt’ta yaparak Türkiye Cumhuriyeti'nin 1. kuruluş yıldönümü olan 29 Ekim 1924 yılında hizmete sokmuşlardır. 1927 yılına kadar daha öncesinde kendi sancağına bağlı olan Erzurum’a bağlı kalmıştır. Bu tarihte ise Bayburt Gümüşhane iline bağlanmıştır. 21 Haziran 1989 tarihinden itibaren 3578 sayılı yasa ile il statüsüne girmiş bulunmaktadır.